Soğuk Algınlığına İyi Gelen Şeyler

 
Havaların soğumasıyla birlikte ne zamandır uyuklayan hain hastalık nezle, birçok bünyeye yerleşme fırsatını da buldu. Mendil satışları arttı, aksıran tıksıran insanların birbirleriyle sarılıp tokalaşamaması yüzünden sosyal yaşantı da tehlikeye girdi. Peki, soğuk algınlığını başımızdan ve burnumuzdan defetmemizi sağlayacak yöntemler neler? İlaç ilaç nereye kadar, biraz da kendimiz savaşalım.

1. Tuzlu Su (Bienal Olan Değil)

 
Fokur fokur kaynamayan ılık suyun içine tuz karıştırıp gargara yaparsanız, soğuk almış boğazınız rahatlar. Yutmayınız.

2. Zencefil, Yardım!

 
Soğuk algınlığı denildiğinde akla ilk gelen ikili ıhlamur ve adaçayı olsa da zencefil çayının vücudu hızlı bir şekilde toplama etkisini de göz ardı etmemek lazım. Tamam, diğer ikili zaten cepte. Zencefil çayını limon ve balla tatlandırabilirsiniz. 

3. Soğan, Sarımsak

 
Hazır hastasınız, zaten sevgilinizle hasta hasta görüşemezsiniz ya da işe gidemezsiniz. İşte size bol bol soğan ve sarımsak tüketmek için fırsat. 

4. Burun Tıkanıklığına Buhar

 
Bulabiliyorsanız doğal zeytin yapraklarını alın, kaynatın, buharını burun deliklerinize çekin. Yaşasın organik.

5. C Vitamini

 
Bol bol C vitamini tüketmelisiniz. C vitamini portakal, mandalina, limon ve greyfurtun yanında biberlerde, brokolide, taze fasulyede, domateste ve karnabaharda da bulunuyor.

6. Teşekkürler Tavuk Suyu Çorbası

 
Tavuk suyu çorbasının nezleye ve gribe iyi geldiğini bilmeyen yoktur. Peki, neden iyi geliyor? Doğal antibiyotik işlevi gören tavuk suyu çorbası, salgı üretimini arttırarak hapşırma ve aksırma ile mikropları vücudunuzdan daha çabuk bir şekilde atmanızı sağlıyor.

7. Temiz Hava

 
Soğuk algınlığına yakalandığınızda kendinizi çok fazla yormadan kısa yürüyüşlere çıkıp temiz hava solursanız vücudunuzun direnci artar. 

8. Nemli Ortam, Bol Sıvı

 
Soğuk algınlığı virüsleri nem olmayan kuru ortamlarda daha çabuk çoğalır, boğazınızı tahriş eder, burnunuzun tıkanmasına neden olurlar. Bu yüzden evi nemlendiren oda cihazlarından alabilirsiniz. Ve elbette bol bol su ve sıvı tüketmelisiniz ki boğulsunlar o mikroplar. 

9. Okyanus Suyu Burunlara

 
Okyanus suyu denen ve saf deniz suyu ile elde edilen burun spreyleri, burun tıkanıklığını açıyor. Pasifik Okyanusu’nun suyunu kim burnuna çekmek istemez ki? Hint Okyanusu da olur.

10. Karpuz Gibi Yatın

 
İşte hastalığın en keyifli kısmı. Yatın, dinlenin. Hatta biraz iyileşir gibi olunca hemen ayağa dikilmeyin, yatmaya devam edin. Numara da yapabilir, yalandan bir iki hapşırarak bu yatma işini uzatabilirsiniz.

Sağlıklı Atıştırmalıklar

“Sağlıklı yaşam nasıl olmalı?” konulu tartışmalarda çok fazla eleştiriye maruz kalan bir besin grubu var: Atıştırmalıklar.

Ne kadar onların arkasından konuşursak konuşalım, aslında hiçbirimiz atıştırmadan duramıyoruz. Doğru atıştırmalıkları seçtiğimiz ve onları yanlış yöntemlerle tüketmediğimiz sürece aslında pek bir sorun yok. Zaten kan şeker değerlerimizi dengede tutmak için 3-4 saatte bir beslenmemiz gerekiyor.

Midem Kazınıyor, Şu Buzdolabını Bir Yoklayayım

Öğün aralarında kimi zaman tadına kimi zaman kokusuna dayanamadığımız için tükettiğimiz atıştırmalıkların size pişman olacağınız yağlar olarak geri dönmesini istemiyorsanız, ilk ziyaret etmeniz gereken yer buzdolabınız. Bakın bakalım, orada neler var? Eğer sağlıksız abur cuburlardan oluşan bir dağ görüyorsanız, biraz sıkıntı var demektir. Sağlıksız abur cubur derken nelerden bahsediyoruz? Cipsler, şekerler, yağlı krakerler vb. ürünlerin hepsi bu gruba giriyor. Üzücü ama merak etmeyin, onlara sonsuza kadar hoşça kalın demeyeceğiz, sadece samimiyetimizi azaltacağız.

Çiğ ve Tazeler İçeri, İşlem Görmüşler Dışarı

Buzdolabınızda her zaman için taze meyvelerin ve kuruyemişlerin bulunduğundan emin olun. Eğer zaten bir meyve aşığıysanız işiniz kolay ama “Son paket acılı cipsimi kim yediyse çabuk gidip bakkaldan yenisini alsın.” insanıysanız alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor. Neden? Fabrikasyon çıkışlı ürünlerde çoğu zaman rafine edilmiş şekerler ve trans yağlar kullanılıyor ki bu tür şekerler ve yağlar obeziteye ve başka rahatsızlıklara davetiye çıkartıyorlar. Genetiğiyle oynanmamış meyveler bağışıklık sistemlerini güçlendirirken, kuruyemişler de günümüzün en güvenebileceğimiz besinleri, aklınızda bulunsun.

Meyve Bazen Sadece Bir Meyve Değildir

Meyvelerden birçok farklı atıştırmalık yapılabilir, meyve salatası bunun en güzel örneğidir. Sevdiğiniz meyveleri dilimleyin ve bir kapta karıştırın, işte karşınızda süper sağlıklı bir atıştırmalık. Kesinlikle gazlı içeceklerden uzak durmak gerekiyor. Meyve suyu tüketimine de dikkat, yerken masum olan bir meyve suyu sıkılarak içildiğinde bir şeker bombasına dönüşebiliyor.

Seninle Güzel Günlerimiz Olmuştu Çikolata

“Ben çikolatasız yapamam.” diyorsanız sıkıntı değil, sadece kendinize günlük bir sınır belirleyin ve bu sınırı asla aşmayın. Çikolatanın yanında kuruyemiş ya da kuru meyveler tüketerek çikolata tüketiminizi azaltabilirsiniz.

Bitter çikolata kalbe iyi geliyor. Kan şekerini düzenliyor ve serotonin seviyenizi arttırıp sizi iyi hissettiriyor. Çikolata seçerken aklınızda bulunsun.

Metabolizmayı Hızlandıran Besinler

Hepimizin metabolizma hızı farklı ama bu hızı artırmak elimizde. Düzenli egzersiz yapmak, bol bol su içmek ve yeterince uyumak bu hızı artırırken, beslenme tarzımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. İşte uzmanlara göre metabolizmayı hızlandıran besinler.

1. Acı Biber

Araştırmalar, acı biber tüketiminin metabolizmayı yüzde 25 oranında artırdığını gösteriyor. Acı biberli yiyecekler yediğinizde, özellikle kırmızı bibere acılık veren madde olan kapsaisin nedeniyle daha çok terliyor olabilirsiniz. Bunun sebebi kan dolaşımı ve dolayısıyla metabolizma hızının artması. Bu da yağ yakımına ve terlemeye neden oluyor.

2. Tam Tahıllılar

Sağlıklı beslenmenin temeli, sağlıklı bir kahvaltı. Sağlıklı bir kahvaltının temeli ise tam tahıllı ekmek veya mısır gevreği! Buğday, yulaf, esmer pirinç tüketilecek diğer tahıllar arasında yer alıyor. Bu gibi tam tahıllar, içerdikleri besin değerleri  ve kompleks karbonhidratlar sayesinde metabolizma hızını artırırken insülin seviyesini de sabitliyorlar. Bilindiği üzere insülin seviyesinin düşmesi kilo almaya sebep oluyor.

3. Brokoli

Brokoli en sevdiğiniz sebze olmayabilir ama metabolizmayı hızlandıran çok önemli bir kalsiyum kaynağı. Aynı zamanda C, K ve A vitaminleri açısından da çok zengin. Bir porsiyon brokolinin, folik asit ve antioksidan ihtiyacınızı gidermede oldukça etkili olduğunu belirtelim. Aynı zamanda mükemmel de bir detoks yiyeceği.

4. Çorba

Pek çok araştırma, çorbayla obezite arasında ters bağlantı olduğunu gösteriyor. Zaten bundan dolayı da pek çok diyet programında ana yemeklerden önce çorba yer alıyor. Çünkü halk arasındaki deyişiyle çorba “tıkıyor” ve ana yemeğe daha az yer kalıyor.

5. Kahve ve Yeşil Çay

Sudan sonra metabolizmayı hızlandıran diğer içecekler, kahve ve yeşil çay. Bu ikisi, antioksidan özellikli olmakla birlikte kan şekerini düşürüyor, yağ yakıyor ve de selülitlerde gözle görülür azalma sağlıyor.

6. Elma ve Armut

Bu iki meyve, sadece düşük kalori içerdikleri için değil aynı zamanda metabolizma hızını artırdıkları için de kilo vermede muhteşem birer yardımcı. Rio de Janeiro Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, günde üç tane küçük elma veya armut yiyen kadınlar yemeyenlere göre daha fazla kilo veriyor.

7. Baharatlar

Karabiber, hardal tohumu, sarımsak tozu ve zencefil, metabolizmayı hızlandıran baharatların başında geliyor. Araştırmalar da, yemeklerine bu baharatları katan kişilerin günde 1000 kalori daha fazla yaktığını gösteriyor.

8. Turunçgiller

Portakal, greyfurt ve limon gibi turunçgillerin C vitamini kaynağı olduğunu ve insülin seviyesini dengelediğini biliyoruz. Ek olarak metabolizmayı hızlandıran özellikleri olduğunu da belirtelim.

9. Kalsiyum Bakımından Zengin Besinler

Metabolizma hızınızı artırmak istiyorsanız, kalsiyum bakımından zengin besinleri menülerinize katmaya özen göstermelisiniz. Tennessee Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, günde 1200-1300 mg arasında kalsiyum tüketen kişilerin, çok daha az tüketenlere göre iki kat daha fazla kilo verdiğini gösteriyor.

10. Omega-3 Yağ Asitleri

Omega-3’ün en çok bulunduğu besin balık. Balığı, ceviz gibi sert kabuklu yemişler ve keten tohumu takip ediyor. Bu yiyeceklerin metabolizmayı hızlandırmasının en önemli sebebi, metabolizma hızını düşüren leptin isimli hormonun üretimini azaltmaları.

Diyabet Hastaları İçin Faydalı Gıdalar

Diyabet, kandaki şeker oranıyla ilişkili bir rahatsızlık olduğu için beslenme düzeninden etkileniyor. Doğru bir beslenmeyle hem hastalığın belirtilerini hafifletebilir hem de ilerlemesinin önüne geçebilirsiniz. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü vesilesiyle diyabet hastaları için çok faydalı 10 gıdayı bir araya getirdik.

1. Sebze ve Meyve

Mineral ve vitamin deposu olan sebze ve meyveler, içerdikleri lifle kan şekerini sabit tutma konusunda uzmanlar. Ayrıca sebze ve meyveler çok kuvvetli antioksidan özellikleriyle kanser gibi ciddi hastalıkların önlenmesinde de ciddi bir role sahip. 

2. Domates

A, C vitamini ve potasyum açısından çok zengin bir gıda olan domates, içeriğindeki likopen sayesinde kan basıncını düzenliyor, şeker hastalığı ile ilişkili kalp komplikasyonları riskini azaltıyor.

3. Kabak Çekirdeği

Bir avuç kabak çekirdeğinin yağlı ve şekerli gıdalara olan zaafı engellemeye yettiğini biliyor muydunuz? Üstelik kabak çekirdeğinin içeriğindeki demir ve doymamış yağlar diyabet hastaları için fazlasıyla yararlı.

4. Keten Tohumu

Keten tohumu, kalp komplikasyonlarının ve diyabetle ilişkili inme riskinin azaltılmasında büyük rol oynuyor. Keten tohumu ayrıca, kan şekeri seviyesini düzenlemenin yanı sıra bağırsak sağlığı ve insülin duyarlılığına da çok iyi geliyor.

5. Tam Tahıllı Gıdalar

Arpa ve yulaf gibi tam tahıllı gıdalar, kan şekerinin aniden yükselmesinin önüne geçen lifler açısından oldukça zengin birer kaynak.

6. Tarçın

Yapılan araştırmalara göre tarçın, kan şekerini düşürüyor, tip 2 diyabet hastalarının kalp krizi riskini minimuma indiriyor. Uzmanlar günde 1-6 gram tarçını su, çay, süt veya yemeklere ekleyerek tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

7. Zeytinyağı

Faydaları saymakla bitmeyen zeytinyağının mucizevi bir etkisi daha var. Zeytinyağı, insülin direncini azaltarak kan şekerini sabit tutmaya yardımcı oluyor, bu nedenle bütün doktorlar tarafından şiddetle tavsiye ediliyor.

8. Pancar

Pancar, lezzetli ve doyurucu olmanın yanı sıra düşük karbonhidrat oranıyla da ön plana çıkıyor. Ayrıca şeker hastalığına iyi gelen vitamin, mineral ve lif gibi besin maddeleri açısından da zengin. Diyabet hastaları gönül rahatlığıyla pancar tüketebilirler.

9. Omega-3

Omega-3 yağ asitleri, şeker hastalığı nedeniyle oluşan kalp ve damar problemlerinin önüne geçiyor. Omega-3 vücut tarafından üretilmediği için düzenli olarak takviye kullanılmasında fayda var. Tabii doktorunuza danışarak.

10. Badem

Protein bakımından zengin olan badem, metabolizmayı güçlendirerek insülin direncinin korunmasına katkı sağlıyor. Bu nedenle diyabet riskini azaltmak için günde 5-15 adet badem yemek gerekiyor.

Boğaz Ağrısı İçin İyi Gelen Yöntemler

Özellikle sonbahar ve kış aylarında artan boğaz ağrıları, tedavi edilmezse bakteriyel enfeksiyona dönüşebiliyor. Alınacak önlemlerle bunu önlemek mümkün. Çok vakit harcamadan hazırlayabileceğiniz, uygulayabileceğiniz ve ağrınızı azaltacak yöntemler ile boğaz ağrısından kurtulabilirsiniz.

Tuzlu Veya Biberli Su ile Gargara

Boğaz ağrısının en önemli sebebi enfeksiyonlar, diğer bir deyişle mikrobik hastalıklardır. Tuzlu su ile yapılan gargara boğaz ağrısına iyi gelmekte ve mikropları öldürmektedir. Bir bardak suya, bir çay kaşığı tuz ekleyebilir ve bu su ile gargara yapabilirsiniz. Bu son derece kolay karışım boğazınızı rahatlatmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca acı biberin içinde yer alan "capsicum" adlı madde ağrıyı hafifletmekte ve iltihapla savaşmaya yardımcı olmaktadır. Bir bardak suya acı biber veya acı biber sosu ekleyerek de gargara yapabilir ve rahatlayabilirsiniz.

Buhar Uygulaması

Her ne kadar boğaz ağrısının en büyük sebebi virüsler olsa da, kuru hava da boğazdaki ağrıyı tetikleyen önemli bir faktördür. Buhar uygulaması soğuk algınlığı ve sinüzit tedavisinde boğaz ağrısını yatıştırmak için kullanılan bir çözümdür. Bulunduğunuz oda ya da mekanın nemlendirilmesine gayret edin. Kuru hava sorununun çözümü için evinizde nemlendirici buhar makinelerini kullanabilirsiniz. Ayrıca kaloriferin üzerine ıslak bez koyarak odanın nem dengesinde değişiklik yaratabilirsiniz.

Bal ve Limon Çayı Karışımı

Bu karışım en popüler seçeneklerden biridir ve hazırlaması oldukça kolaydır. Bir fincan kaynar suya 2 çorba kaşığı bal ve bir limon suyu ilave edin. Karışıma bir poşet çay ekledikten sonra bir süre soğumasına izin verin ve yavaş yavaş için. Karışım boğaz ağrınızı hemen yatıştıracaktır. Bu karışım boğazı yatıştırmasının yanı sıra burun kanallarının açılmasına da yardımcı olur.

Karbonat ve Tuz Karışımı  

Karbonat da boğaz ağrısını geçirmek için gargara olarak kullanılabilir. Yarım çorba kaşığı karbonatla yarım çorba kaşığı tuzu yarım fincan ılık suda karıştırın. Günde birkaç kez uygulanacak bu karışım, boğaz ağrısının hafiflemesini sağlarken aynı zamanda boğazın yumuşamasına yardımcı olur.

Elma Sirkesi

Elma sirkesi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmasının yanı sıra boğaz ağrısı için de tercih edilmektedir. Elma sirkesindeki antibakteriyel özellikler boğaz ağrılarında etkilidir. Ana aktif maddesi olan asetik asit, bakterilerle savaşmaya yardımcı olur. Bir bardağın üçte birini elma sirkesi, üstünü sıcak su ile doldurarak tüketebilirsiniz. Ya da bir diğer yöntem olarak hazırladığınız elma sirkesi sıcak su karışımını gargara yapın, boğazınıza iyi gelecektir.

Mide Ağrısına İyi Gelen Besin

Mide üşütmesi, zehirlenmeler, aşırı ve zararlı gıda tüketimi gibi sebepler yüzünden mide ağrıları günlük aktiviteleri büyük oranda etkiliyor. Farklı nedenlere bağlı olarak gelişen mide ağrısı nasıl geçer sorusunun ise farklı yanıtları bulunuyor. Doktorunuzun tavsiyesi dışında tüketeceğiniz farklı besinlerle de mide ağrınızı geçirmeniz mümkün. Mide ağrısına ne iyi gelir ve mide ağrısı neden olur sorularının yanıtlarını sizler için derledik.

Muz

Yüzyıllardır değişik besin türlerinin mide ağrısına karşı iyi geldiği biliniyor. Bu besinlerin başında da muz geliyor. İçeriğindeki pektin adı verilen doğal bileşen sayesinde mide kaynaklı oluşan birçok rahatsızlığa karşı savaşan muz, doğru şekilde ve katkısız olarak tüketildiğinde mide ağrılarını dindirmede önemli bir yol oynuyor.

Keten Tohumu

Çok zengin bir lif ve omega 3 yağ asidi kaynağı olan keten tohumu, mide ağrısı nasıl geçer sorusunun bir diğer yanıtı. Öğütülmüş keten tohumunun yoğurtla karıştırılarak her gün düzenli tüketimi ile kalıtsal olarak da rahatsızlık veren reflü ve ülser hastalıklarıyla da savaşabilirsiniz.

Zencefil

Mide asidi yüzünden sıklıkla sorun yaşayan kişilerin zencefil tüketimini arttırması oldukça önemlidir. Asit yüzünden oluşan mide yanması sorununu yatıştırmak adına zencefil kökünü kaynatarak düzenli aralıklarla içmek mide ağrısı nasıl geçer sorusunu da yanıtlayan bir durum.

Yoğurt ve Kefir

Kalsiyum, D vitamini ve probiyotik bulunduran yoğurt ve kefir, adeta birer şifa kaynağı. Çünkü yoğurt ve kefirin içerisinde bulunan probiyotikler mide ağrısına neden olan ishal, mide enfeksiyonu ve kronik mide iltihabı gibi problemlere karşı direnç sağlıyor ve iyileşme sürecini de hızlandırıyor. Evde kolaylıkla hazırlanabilecek bu iki gıda ile sağlığınıza kolaylıkla kavuşabilirsiniz.

Karnabahar

Mide ağrısı neden olur ve mide ağrısına ne iyi gelir sorularının diğer yanıtlarından biri de karnabaharlar. Sağlıklı bir pişirme yöntemi olan buhar ile hazırlanan karnabaharlar, midede bulunan asitlerin mide dokusuna zarar vermesini önler. İleri seviye mide rahatsızlığı olan ülser gibi hastalıklarının da tedavisi için önerilen bu besin, mide sorunlarının önüne geçebilir.

Türk Kahvesinin Faydaları

Dostluklarımıza eşlik eden Türk kahvesinin, bize keyif vermekten başka birçok özelliği var desek, şaşırır mısınız? Evet, yanlış duymadınız, Türk kahvesinin faydaları saymakla bitmiyor. Siz de Türk kahvesinin faydaları nelerdir diye merak ediyorsanız, hemen anlatalım.

1. Antioksidan Deposu

Türk kahvesinin yararları arasında ilk göze çarpan özellik, antioksidan niteliğinde olması. Özellikle bol köpüklü ve telveli Türk kahvesi vücudunuzdaki toksinlerden arınmanızda yardımcı oluyor. Bu özelliğinden dolayı cildin yaşlanmasını da geciktiriyor.

2. Kansere Karşı Savaşçı

Kanserli hücrelerin gelişmesini yavaşlatan Türk kahvesinde bulunan antioksidanlar pankreas, göğüs, kolon kanseri, bağırsak kanseri risklerini önemli ölçüde azaltıyor. Kolorojenik asit bakımından oldukça kuvvetli olan Türk kahvesi, kanserli hücreler üzerinde oldukça etkili rol oynuyor. Türk kahvesinin faydaları arasında bunun bile olduğunu biliyor muydunuz?

3. Ağrı Kesici Özelliğe Sahip

Özellikle şiddetli baş ağrısı ile mücadele ediyorsanız, Türk kahvesine başvurabilirsiniz. Kahvenin faydaları arasında yer alan ağrı kesici özellik, aslında oldukça bıçak sırtı bir konu. Çünkü gün içinde içtiğiniz kahve miktarı üç fincanı geçerse migren ağrılarına davetiye çıkarabilirsiniz. Eğer Türk kahvesini kararında içecek olursanız, doğal yollardan ağrı kesici içmiş olursunuz. Böylece Türk kahvesinin faydalarından yararlanmış olursunuz.

4. Konsantrasyon Sağlamaya Yardımcı

Türk kahvesinin faydaları arasında zihni zinde tutmak da var. Zihniniz üzerinde olumlu etkilere sahip olan Türk kahvesi sayesinde konsantrasyon dağınıklığınızla baş edebilirsiniz.

5. Alzheimer Düşmanı

Baş etmesi oldukça güç bir hastalık olan Alzheimer da Türk kahvesi sayesinde etkisini kaybediyor. Çünkü Türk kahvesinin faydaları arasında bilişsel faaliyetlerdeki yavaşlamayı geciktirmek de bulunuyor. Türk kahvesi tüketenlerin Alzheimer hastalığı ile tanışması çok daha geç yaşlarda olabiliyor.

6. Rahat Nefes Almaya Yardımcı

Nefes problemleri yaşayanlar da Türk kahvesinin faydaları sayesinde derin bir nefes alıyor. Antioksidan özelliğinden dolayı solunum yollarındaki iltihaplara da iyi gelen Türk kahvesi, astım hastalığı ve nefes darlığı ile savaşanlara yardımcı oluyor.

7. Ömrü Uzatmada Etkili

Yanlış duymadınız, belki de Türk kahvesinin faydaları arasında en çok dikkat çekici olan özellik bu. Bildiğiniz üzere Yunan kahvesi ve Türk kahvesi aslında birebir aynı. Atina Üniversitesi Tıp Bölümü de uzun yaşayan sakinleri ile ünlü olan Yunanistan’ın Ikaria Adası’nda bir araştırma yaparak, 65 yaş üstü 71 kadın ile 71 erkeğin kahve içme alışkanlıklarını incelemiş ve sonuçta kahve içenlerde endotel doku daha yüksek çıkmış. Endotel dokuları yüksek çıkanların daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdüğünü ve endotel hücre fazlalığının kahve tüketmeyle doğru orantılı olduğunu açıklayan kurum, adadaki birçok sakinin uzun ömrünü kahve tüketimine bağlamış.

8. Sporda Yağ Yakımını Kolaylaştırır

Türk kahvesinin faydaları arasında yaptığınız sporun etkisini artırmak da var. Örneğin; spor yapmadan yarım saat önce içeceğiniz bir bardak Türk kahvesi sizi sadece tok tutmakla bırakmıyor, aynı zamanda adrenalin salgılatarak sporda daha çok yağ yakmanızı sağlıyor.